Uyduların halk sağlığını koruyabileceği 5 yol

Avrupa Birliği’nin (AB) uzay programı Copernicus, çevresel verileri analiz ederek Dünya’nın değişimlerini takip ediyor. Daha az bilinen ancak büyük önem taşıyan Copernicus Sağlık Merkezi, Avrupa Orta Menzilli Hava Tahminleri Merkezi (ECMWF) tarafından yönetiliyor ve çevre ile insan sağlığı arasındaki ilişkiyi araştırıyor.

Uzay teknolojisi, halk sağlığını iyileştirme konusunda giderek daha fazla rol üstleniyor. İşte sıcak hava dalgalarını tahmin etmekten polen seviyelerini izlemeye kadar, uyduların halk sağlığını destekleyebileceği beş önemli alan:

UV IŞINLARININ İZLENMESİ

Güneşten gelen ultraviyole (UV) ışınları, insan sağlığı için ciddi tehditler oluşturabiliyor. Cilt kanseri, güneşe aşırı maruz kalmanın en önemli sonuçlarından biri olarak öne çıkıyor. Aynı zamanda UV ışınları, göz sağlığı üzerinde de olumsuz etkiler yaratabiliyor.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), güneşin gücünü ve potansiyel risklerini hesaplayan UV endeksini geliştirdi. Uydular, atmosferdeki UV seviyelerini izleyerek, vatandaşlara güvenli güneşlenme süreleri konusunda önemli bilgiler sağlayabiliyor.

SICAK HAVA DALGALARININ TAHMİN EDİLMESİ

İklim değişikliğiyle birlikte aşırı sıcak hava dalgaları giderek daha sık ve yoğun hale geliyor. Uydular, sıcaklık artışlarını ve hava dalgalarının gelişimini takip ederek, yetkililerin gerekli önlemleri almasına yardımcı oluyor.

Özellikle yaşlılar, çocuklar ve kronik hastalıkları olan bireyler için sıcak hava dalgaları hayati risk oluşturabiliyor. Uydular sayesinde, tehlikeli sıcaklık seviyelerine ulaşmadan önce halka uyarılar verilebiliyor.

HAVA KALİTESİNİN TAKİBİ

Hava kirliliği, dünya genelinde milyonlarca insanın sağlığını olumsuz etkileyen önemli bir faktör. Uydular, karbon monoksit, azot dioksit ve ince partikül maddeler gibi zararlı gazların atmosferdeki yoğunluğunu izleyerek hava kalitesini ölçebiliyor.

Bu veriler, solunum yolu hastalıkları olan bireyler için hayati önem taşıyor. Yetkililer, kirliliğin yüksek olduğu bölgelerde önlemler alarak halk sağlığını koruma konusunda daha etkili adımlar atabiliyor.

POLEN SEVİYELERİNİN İZLENMESİ

Bahar ve yaz aylarında polen seviyeleri, özellikle alerjisi olan bireyler için büyük bir problem oluşturuyor. Uydular, atmosferdeki polen yoğunluğunu ölçerek alerji sezonlarında riskli bölgeleri belirleyebiliyor.

Bu bilgiler, alerjisi olan bireylerin günlük aktivitelerini planlamasına yardımcı olurken, sağlık otoritelerinin de alerji kaynaklı sağlık sorunlarına karşı önlem almasını sağlıyor.

SU KAYNAKLARININ VE ENFEKSİYON RİSKLERİNİN TAKİBİ

İçme suyu kaynaklarının temizliği ve suyla bulaşan hastalıkların önlenmesi, halk sağlığı için kritik bir konudur. Uydular, göller, nehirler ve su rezervuarlarındaki su seviyelerini ve kirlilik oranlarını takip ederek su kaynaklarının güvenliğini değerlendirebiliyor.

Özellikle sel ve kuraklık gibi doğal afetler sonrası, su kaynaklarında mikrobiyal kirlilik riski artabiliyor. Uyduların sağladığı verilerle, yetkililer suyla bulaşan hastalıklara karşı daha hızlı önlemler alabiliyor.

Related Posts

Yerli kalp-akciğer makinesi gelecek yıldan itibaren kullanılacak

Yerli kalp-akciğer makinesi gelecek yıldan itibaren kullanılacak

Alerjik rinit baharla birlikte artıyor: Sinüzite dikkat!

Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Merve Tunca, bahar aylarının başlamasıyla salgın hastalıkların yerini alerjik rinitin almaya başladığını belirterek, “Alerjik rinitte burun tıkanıklığı şikâyetinin üzerine ağız solunumu nedeniyle havanın daha kuru olduğu bölgelerde, boğazda kızarıklık ve ağrı şikâyetleri de eklenir. Akıntının sinüslerden burun içine rahat boşalamadığı bu tıkanıklık uzun sürdüğünde ise, sinüslerde biriken akıntılar nedeniyle bakteriyel enfeksiyon ile birlikte sinüzitle uyumlu şikayetler göz ardı edilmemelidir” dedi.

Bebeğinizi havaya atmadan önce iki kez düşünün!

Çocuk Sağlığı Uzmanı Dr. Ferunda Demir, ebeveynleri uyardı. Bebekleri sallamak, zıplatmak veya havaya atmak gibi sevgi gösterileri beyin kanaması, solunum durması ve göz içi kanama gibi ciddi sağlık riskleri taşıyor.

Kalp krizi geçirirken öksürmek işe yarar mı?

Adana’da Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çağlar Emre Çağlıyan, kalp krizi geçirirken öksürmenin hayat kurtardığına yönelik halk arasındaki inanışın son dönemde sosyal medyada çokça yayıldığını, bu durumun insan hayatını olumsuz etkileyecek bir manipülasyon olduğunu söyledi. Doç. Dr. Çağlıyan, “Kalp damar tıkanıklığı olan bir durumda öksürmenin size hiçbir faydası olmaz. Öksürmek kalp damarınızı açmaz. Hatta ritim bozukluğunu tetikler. Bu inanış, şehir efsanesi” dedi.

Vücudun görünmez savaşçısı: Arginin

Kalbi koruyor, cildi yeniliyor, hormonları dengeliyor… Proteinlerin yıkımıyla sentezlenen arginin, bağışıklık sistemini destekleyerek adeta vücuda kalkan oluyor. Dr. Yunus Kayalar, bu amino asidin nohuttan tavuğa, fındıktan yumurtaya pek çok besinde yer aldığını söylüyor.

Sebze meyvedeki pestisiti yok eden Japon taktiği! Evdeki 2 malzeme yetiyor

İlkbaharın taptaze çilekleri, parlak renkleri ve iştah açıcı görünümleriyle sofralarımıza gelir. Ancak bu lezzetli meyvede gizlenen pestisitler sağlığımız için bir tehdit oluşturabilir. Bu aşamada, sadece su altında durulayarak yapılan temizlik yetersiz kalabiliyor. İşte Japonların sırrı.

deneme bonusu
bodrum escort
keçioren escort
Tuzla Escort
Kartal Escort
Pendik Escort
Gebze Escort
Ümraniye Escort
İstanbul escort 
gulnar escort
mut escort
mersin escort
mersin evden eve nakliyat mersin asansörlü nakliyat mersin şehir içi nakliyat