Süt üretimindeki artışın sektördeki yeni yatırımları teşvik etmesi bekleniyor

Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) Yönetim Kurulu Başkanı İsa Coşkun, süt üretiminde yaşanan artışın, bu alanda yeni tesislerin kurulmasına olanak sağlayabileceğini belirterek, “Ayrıca peynir, yoğurt, tereyağı, dondurma ve süt tozu gibi katma değerli ürünlerin üretimini teşvik edecektir.” dedi.

AA muhabirinin Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden yaptığı derlemeye göre, Kasım 2024’te 896 bin 257 ton olan ticari süt işletmelerince toplanan inek sütü miktarı, aralık ayı sonunda yüzde 5,2 artarak 942 bin 928 tona ulaştı.

Aynı dönemde içme sütü üretimi de yüzde 0,9 artışla 143 bin 604 tondan 144 bin 891 tona çıktı. Toplanan inek sütü miktarı, Aralık 2024’te bir önceki yılın aynı ayına kıyasla yüzde 7,9 artış gösterdi.

Söz konusu miktar geçen yıl da 2023’e göre yüzde 9,9 artarak 11 milyon 233 bin 466 tonu buldu. Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) Yönetim Kurulu Başkanı İsa Coşkun,, toplanan inek sütü miktarındaki bu artışı değerlendirerek, “Artışın sebepleri olarak damızlık ithal hayvanların gelişi, doğum oranında artış yaşanması, elden çıkması gereken sağmal ineklerin kesilmemesi ve hala sağılıyor olması, hayvan başına düşen verimin bir miktar artmış olması ve kayıt dışılığın oldukça yüksek olduğu süt sektöründe kayıtlılığının artması sayılabilir.” diye konuştu.

Çiğ süt arzındaki artışta süreklilik sağlanması için üreticilerin geçimlerini sağlayacak kadar kazanabilmesi gerektiğine işaret eden Coşkun, Ulusal Süt Konseyinin, maliyet hesaplaması yaparak bazı dönemlerde referans çiğ süt fiyatı açıkladığını anımsattı.

Coşkun, açıklanan referans fiyata uyulmasının, üreticilerin varlığını devam ettirmesi açısından önem taşıdığını bildirerek, “Çiğ süt arzının artması sektörümüz açısından oldukça olumlu olmakla birlikte halen kayıt dışılığı yaklaşık yüzde 50 olan sektörde kontrolsüzlüğü getirmekte, sadece sanayi tarafından toplanan ve işlenen çiğ süt kontrol edilmekte ve denetlenmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.

Okul Sütü veya benzeri programların uygulanmasının hem çocukların süt içmesini sağlayacağını hem de belli dönemlerde görülen talep daralmasını önleyeceğini aktaran Coşkun, tüketicilerin alım gücünün iyileşmesine bağlı olarak süt ve süt ürünlerine olan talebin artmasının, sektöre yansıyacak en önemli unsur olduğunu söyledi.

“Süt ürünleri pazarında daha fazla pay almamıza yardımcı olacak”

Coşkun, artan üretimle birlikte uluslararası kalite standartlarına uyum sağlama ihtiyacının artacağını, bunun da sektörde kalite kontrol mekanizmalarının gelişmesine imkan sağlayacağını belirterek, şunları kaydetti:

“Çiğ süt üretimindeki artış, sektördeki işleme tesislerinin kapasitesini artırmasına ve yeni tesislerin kurulmasına olanak sağlayabilir, ayrıca peynir, yoğurt, tereyağı, dondurma ve süt tozu gibi katma değerli ürünlerin üretimini teşvik edecektir. Uygun pazarlar bulunur ve sektör yurt dışında üretilen süt ve süt ürünlerinin maliyetlerine karşı rekabetçi konuma gelebilirse, bu ürünlerin ihracatı artarak ülkemizin dış ticaret dengesine olumlu katkı sağlanabilir. Bu durum, ihracat gelirlerinin artmasına ve ülkemizin küresel süt ürünleri pazarından daha fazla pay almasına yardımcı olacaktır. Bu sürecin sürdürülebilir olması için kamu, özel sektör ve üreticilerin işbirliği içinde çalışması ve gerekli yatırımların yapılması büyük önem taşımaktadır.”